27 Şubat 2012

Kaprislisin Sevgilim

Bu hafta sonu Defy için yoğundu, cumartesi benimle ve pazar günüde Tuğba teyzesi ve kuzeniyle tiyatro izledi, güneşli ve ılık havanın tadını çıkardı, denize taş attı, koştu, zıpladı, güldü, ağladı... Bir o kadar da kapris doluydu, neden biz onları mutlu etmek için çabalarken mutsuz olmak için sebep bulurlar oysa biz yetişkinler mutlu olmak için sebep ararken!

Defy'e not: Bebeğim küçük şeylerin her zaman seni mutlu etmesini diliyorum. Anneni kaprislerle yorma, ben yüzünde küçücük bir tebessüm görmek için herşeyi yapabilirim.
Seni seviyorum prensesim
küçük bir not daha: umarım bir sonraki sene doğum günümde beni bu kadar yormazsın!

  
 Bu da Defy'nin pazar kahvaltısı, eğlenceli bir güne başlamak için ilk adım

18 Şubat 2012

Yalan Dünya



Okulda bugün kurabiye yapmışlar, anne-babalarada paket hazırlamışlar. Eve gelince yemek istedi mutfakta günümüzün kritiğini yaparken sahleple beraber yedik minik ellerle yapılan kurabiyeleri. Defy'le  akşam Yalan Dünya'yı izleme planı yaptık ve muhteşem sesiyle müziğini seslendirirken benim kamerama yakalandı,halen izleyip gülüyorum :)  bammmbammm baarrraaaaam. Yalan Dünya'yı izleyemeden uyuyakalsada ben izledim ve yine çok güldüm.

15 Şubat 2012

Aşk Heryerde


Sabah uyandığımda tıkırtılar duydum, benim miniğim uyanıp kalkmış bile odaya girme gelme sakın diye beni uyarıyor. Sonra gözlerimi kapattırıp koltuğa oturttu sonra bu kartı tutuşturdu elime
- sevgililer günün kutlu olsun sevgilim
sarıldık, öpüştük birde I love Milka attık ağzımıza konsept tam olsun dimi


Aslında bu sevgililer günü pek bir manasız benim gözümde ama defyle manası değişti tabi onun minicik yüreğindeki sevgili olabilmek paha biçilemez elbette...

Okulun kapısından girerken, kapının hemen yanındaki sarmaşık gözkırptı bana hemen küçücük yaprağını feda ettim aşkım için, defy'e çaktırmadan konu uzamasın diye (yoksa çiçeğe neden zarar verdin anne diye devam eder bu konu)
Hemen ona uzatıp bende kutladım küçük aşkımı, tabi kalp şeklinde oluşu şaşırttı onu yine ama sevgiyle bakmayı bildiği sürece etrafında kalp şeklini almış bir sürü şey görebilecek ömrü boyunca.

İşte bahsettiğim günün manasızlığı bu, tek bir gün yeter mi sevgi için aşk için, sevgiyle bakabildikçe, sevdiğini söyleyebildiği sürece, sevgisi için fedakarlık yapabildiği ölçüde hayat hep sevgiyle sunacaktır mükafatını. Aşkı istiyorsan, aşkla bakmalısın yaşama! o sana hakettiğini bir gün mutlaka verecektir.

27 Ocak 2012

Günaydın Baykuş'u


Ama kendisi pek sevimli değilmi? (yoksa onu baykuş olarak bir ben mi görüyorum)

25 Ocak 2012

Ajan Kurdele ve Ajan Kemik

Eeee hayalgücünden bahsetmiştim, evin içinde kapıların ardında puantiye gözlüklü bir şirine ve çiçekli gözlüklü bir oyuncak köpek, kapıların koltukların ardında saklanıyorlar, elinde telefon diğer elinde not defteri uyduruktan karalamalar, fısıltılarda benden bahsedildiğini anlıyorum
-ajan Kurdele bildiriyor, kahve yapıyor şimdi kendine, galiba bana da nesquik
- ajan Kemik hav hav

bu oyun beni takiple her attığım adımla sürüp gitti

24 Ocak 2012

Dilekler ve hayal gücü


Ben buralara uğramaz olmuşum, ne çok şey yaşadık yine ama ben tembellikten akşama yazarım sabaha yazarım derken yeni yılın ilk ayını bile devirir olmuşuz. Efendim aralık ayı çok yoğundu tamam bahane yok ama gerçekten yoğundu gelen giden misafir trafiği, haftasonları hep doluydu. Yeni yıl heyecanı bir taraftan ağacımızı bile ayın ortalarına doğru ancak kurup süsleyebildik, Defynin heyecanı ise görülmeye değer her astığı süse dilekler diledi, tabi bende.Bakalım hangileri bize geri dönecek, her zaman ilk istediğimiz sağlık ardından diğer isteklerimiz :) Aileyle yenen yılbaşı yemeği ile yeniyılın ilk dakikalarını da sevdiklerimizle geçirdik,hep birarada olmak dileğiyle...

Hayal gücü acaaayip bişey ve Defy bu aralar acayip şekilde bunu kullanıyor. Anlattığı hikayeler,konuştuğumuz birşeyi farklı yerlere taşıyor,uyduruk hikayeler anlatıyoruz birbirimize çok eğlenceli oluyor. Kimi zaman denizde yaşıyoruz, kimi zaman uzayda,kimi zaman bir kuyruklu yıldızın kuyruğunda,kimi zamanda nevresimin deseninde :) varın hikayelerin nerelere varabileceğini birazda siz düşünün.

Ve zaman zaman büyümek istemiyorum krizleri, tabi büyümeden hep aynı kalmak mümkün değil ama istiyor (keşke hep minik kalsan bebeğim ama büyümeni izlemekte inan çok keyifli)

İşte böyle efendim,bizdeki durumlar böyle, yeni maceralarla burada olacağız inşallah

30 Kasım 2011

Tutamıyorum zamanı

ah benim minişim, fotoğraflara baktım şöyle farkettimde son dönemlerde ne kadarda az fotoğraf çeker olmuşuz, oysa doğduğunda hergün bir fotoğraf çekeceğim diyordum sanırım sadece ilk yıl bunu uygulayabildim, sonrasında tutamadım sözümü ama her ay a ait bir fotoğrafın var allahtan.

Nasıl da hızla büyüyorsun ve ben zamana yetişemiyorum o minicik ellerin, pamuk ayakların nasılda büyüdü, avucumun içinde tutuyordum artık sığmıyorlar :) Hergün dolaptan bir şeyler çıkarıyorum dolaptan küçüldü diye, ütü yaparken seviyorum kıyafetlerini bu renk ne çok yakışıyor sana diye, ayakkabılarını dolaba kaldırırken bakıyorum eskiden daha çok ayakkabı sığıyordu bu dolaba şimdi başka raflara yayıldılar, üstünden çıkardığım kıyafetleri kokluyorum nasılda sen, canım kokuyorlar, ahhh işte seni uyurken kokluyorum ya o koku var ya o koku ilk doğduğundaki koku işte ve uyurken nasılda darmadağın yatıyorsun ve halen üstünü örtürmüyorsun ve gece konuşuyorsun (yani uyurken bile sessiz değilsin bebeğim ya).

ahhh daha neler neler, tutamıyorum zamanı işte akıp gidiyor ve sen hızla büyüyorsun meleğim...

21 Kasım 2011

Sezonu açtık

Sezonun ilk hastalığını mide bağırsak enfeksiyonu ile açtık hayırlı uğurlu olsun. Birdenbire mide bulantısı ile yemek yemeyen (balık yememek için bahane diye düşünsemde) sonrasında kusunca anladım ki değilmiş yine gece sabaha kadar nöbetteydim. Ertesi günü hiçbirşey yemeden yattı, önce yoğurt çorbası hazırldım neyse birazcık yedirebildim sonrasında hiçbirşey yemedi ve hep uuyudu.Ertesi günü artık biraz toparladı diyecekken yine başladı kusmalar, doğru doktora neyseki korkulacak bişi olmadığını öğrenince rahatladım, şimdi düzeldi ama bu seferde ben hasta yatıyorum.

28 Ekim 2011

Yürekler Buruk...

Acıyan hangi yaramıza ağlayacağız... yürekler buruk, gözler yaşlı, belki biraz umut... Önce gencecik evlatlar, ağlayan anneler, babalar, eşler, çocuklar... ardından yıkıntılar arasında yok olan yada ayakta durmaya çalışan hayatlar... yine tüm insanlık elele, tek yürek...

Ahhhh küçüğüm hangi birini nasıl açıklayayım sana annem, nasıl açıklayabilirim sana bunca acıyı... nasıl anlatayım sana ülkemizi...
(- şehit ne demek anne ? terör ne anne ? depremde evi yıkılan insanlar nerede yaşıyacaklar ? oradaki çocukların evleri artık yok mu? peki ya odaları ? oyuncakları ? - ? - ? - ? )

Elbette yardım elimizi uzattık, tek yürek olduk acıyı paylaştık, yaralarımızı saracağız... peki ya sonra... sonra ne olacak ??? işte bu soruya cevabım yok bende bilmiyorum, çocuklarımıza sahip çıkmaları için nasıl bir ülke bırakacağız !
Ne teröre çare bulabildik, ne de defalarca başımıza gelen afetlerle tedbirli olmayı öğrenebildik...

16 Ekim 2011

Yumurta kafalar

Sabahın 07:00 sinde karga kahvaltısını yapmadan ancak bu kadar oluyor. Minnoşum belki hevesle iki lokmayı sorunsuz yer diye...



27 Eylül 2011

Ne öğrendik ?


Efendim bayram geçti, yaz tatili okulların açılmasıyla sona erdi. Bizim içinde yeni bir sezon daha başladı, Defne artık hazırlık grubunda olduğundan tüm hafta okulda, sabah kalkıp hazırlanmak tam bir macera, okulda kahvaltı ediyor ama ben ne yediğine kanaat getirmek için evde kahvaltı ettiriyorum, okulda az yesede sorun değil. E tabi bizde sabah da olsa bir etkinlik, bir eğlence olması lazım bebeklikten beri tüm öğünlerde maymunluk yapmak anne, baba, teyze, anneanne yani evde kim varsa bir aksiyon şart. Bu sabah ben yine görev mahalinde mutfakta, yerken eğlence olsun diye yumurtanın üzerine bu şirini çizdim amannnn da amannn çok mutlu oldu ama arkasından bir dudak düşmesi bir gözyaşı seli, sebep bu yumurtanın üstündeki şirini nasıl kıyıp yiyecekmiş yazık olurmuş ona, daha bir sürü hikaye haftanın ilk sabahı günaydın seli oldu yani, ne öğrendik : her olayı eğlenceye çevirmemek gerekirmiş, yoksa o eğlence mateme dönüşebilirmiş :)
Sevgi ve esenlikle...

24 Ağustos 2011

Rotamızı bozan, Rota virüsü :(


Miniğim sabah karın ağrılarıyla uyandı var bişi ama neydi? olmayan iştah iyicene kaçmış binbir maymunlukla birkaç lokma bişeyler yedi o kadar offf allahım sürekli tuvalete koşuyor bende peşinden, başka belirti de yok birkaç doktor arkadaşımla konuştum çatlak vardır filan endişelenme dediler geceyi tuvalette geçirdik ama endişe benim yakamı bırakmadı. Sabah zorla yapılan kahvaltıdan sonra tüm yediklerini çıkarınca doktora koştuk, idrar, gaita tahlili ve sonuç Rota virüsü, benim miniğimi harap eden buymuş. Bol bol su tüketip yağsız yiyeceler,haşlanmış patates, makarna, yoğurt gibi gıdalarla beslenmesi gerekiyor. Halen iştah yok, karnında ara ara yoklıyan sancı ve cıvıltısı kesilmiş minik elli, solgun yüzlü Defy, ailemizin neşe kaynağı neşesini yitirmiş. Çocuklar hasta olmasın, dünya onların neşeli sesleriyle dönüyormuşta, böyle şeyler yaşayınca anlıyormuşuz, biran önce iyileş meleğim.


17 Ağustos 2011

Tuttu fırlattı kalbimi

Benim minik cadımın bu ara son favorisi budur, bütün gün elinde teyzesinin eski gitarı bu şarkıyı dinler, söyler, çalar... bir kere, iki kere, üç kere, dört kere, beş kereeeeee ahhhhhhh nidalarıyla, klibe eşlik eden danslarıyla tekrar tekrar dinliyor,eğleniyor benim uçuk kaçık miniciğim

işte şarkı da bu...


11 Ağustos 2011

Hani anneler herşeyi bilirdi ????

Yine uzun zaman oldu yazmayalı, bahaneler çok sıralamaya gerekte yok...

Defy'le hergün yeni bir macera bizim için, hangi birini sıralasam yazsam buraya bilemedim. Akıllara zarar sorular ve bunların karşısında kem küm ıkkk pıkkkk - hani anneler herşeyi bilirdi ? diye bir ses, eee haklı kolaydan atıp tutmalar başından savmalar eeee noldu niye cevap veremedim çocuğa ???

Çok zorluyor bazen, şimdi de ramazan, oruç, neden bişey yemiyorlar, neden neden ??? soru üstüne soru birde Somali yardımları her yerde, her kanalda... neden açlar, neden yiyecek birşeyleri yok, neden allah onlara yardım etmiyor, bende yemeğimi yemezsem onlar gibi mi olurum, yemeğimi yemesem onlara göndersem ve peşi sıra gelen sorular gel de açıkla bakalım ve açıklamalarla tatmin et düşüncelerini mecalim kalmadı anlatmaya, açıklamaya...
Zor iş anne olmak zorrr

30 Haziran 2011

Erkek ablası


Ne çok yazıcak konu var şu ara, vakit bulsam keşke... Bu aralar joker eleman gibiyim her yere koşturuyorum keşke çok daha enerjim olsa daha fazla işler yapabilsem. Ve teyze oldum :) hayatıma yeni bir sıfat eklendi 'teyze' çok heyecanlıyım çok... Nasıl güzel bir duyguymuş meğer, tatlı bir telaş aldı bizi koşturuyoruz. Henüz çok minik biran önce büyümesini bekliyorum rahat rahat sevmek için, şimdilik sadece kokluyoruz minik erkeğimizi. Tabi bu heyecanı tek yaşayan ben değilim elbette, tabiki Defy ! ' Hayatımda ilk kez erkek bebek ablası oldum' diyerek güne damgasını vurdu kendileri. işte biz bu güzel telaşın içindeyiz, hergün yeni bir macera...

31 Mayıs 2011

Defne'den bugün ne giydim

Bu küçük hanım çok süslü ve pırıltılı şeyleri çok seviyor, beni sürekli birşeyler yapmaya zorluyor, eee bende biraz modifiye ile onu mutlu etmeye çalışıyorum. Biraz moda bloglarındaki bugün ne giydime özendik, işte küçük hanımlar için bugün ne giydim....






tshirt zara kids (uzun kolluydu kolları kesildi, omuzlarına tüller dikildi,önüne kurdeleden papyon yapılıp iliştirildi)
jean tommy hilfiger
ceket george (ceplere, kurdeleden fiyonklar dikildi )

son olarak kendileri de okuldan geldikten sonra peçeteden fiyonk yapıp saçına takmış,yatana kadar da çıkart(tır)madı.

30 Mayıs 2011

Sevgili Günlük.....



Bu aralar yatmadan yapılması gerekenler listesine bir yenisi daha eklendi, günlük tutmak ??? Nasıııılll yani okuma yazma henüz bilmiyor evet ama o yazıyor kendince ve bende yakalayabildikleri videoya çekiyorum belgelenmesi için.




Onun o minik dünyasında neler yaşanıyor ki günlük tutacak kadar dedim, neler yaptığını, nerelere gittiğini, ne yediğini, havanın nasıl olduğunu, kime kızdığını, neye güldüğünü üzüldüğünü baya baya yazıyor işte tabi sonrasında okunması mümkün olmayacağı içinde çekiyorum o videoları :)

24 Mayıs 2011

Bu hamburger çok şirin

Evet çok güzel bir tadı var ama yesin istemiyorum ama engel olamıyorumda, çok ta şirinler


14 Mayıs 2011

Evde seksek nasıl oynanır?????

Anneannedeyiz ve Defynin canı sıkılıyor koltuk minderleri yerlerde ondan ona zıplıyor sek sek oynuyormuş, dur yapma etme düşersin canın acır şu olur bu olur derken, teyzemizin dahiyane fikriyle bu durumu tehlikesiz hale getirmenin çözümü işte karşınızda taaa taaaaa




Örgü ipiyle yere seksek şekli verilir, bantla yere sabitlenir işte bu kadar veeee duruma çığlıklarıyla eşlik eden Defnecik

19 Nisan 2011

uzun uzun yazmak isterdim...

Çok şeyler yazasım, anlatasım var ama bunun için ne zaman, ne de mecalim var. Def hergün yaptıklarıyla şaşkınlıklara uğratırken, sabrımın ne kadar da tükenmiş olduğunu fark ediyorum.

Oysa hiç birşey düşünmeden uzun uzadıya oyun oynayıp, bebekleri giydirip çıkartıp, her yer batana kadar suluboya yapıp, onun makyaj malzemeleriyle birbirimize makyaj yapıp, sadece kahkahalarımızın yükselmesini ne çok istiyorum.
Ama evdeki manzara bu değil sürekli mızmızlanan ve söylenen, annesini kıskanan, babasına naz yapan bir çocuk ve sabrı tükenmiş, kafasında huniyle gezmesine çeyrek kala bir anne...

Havalar düzelecek ve bizi kendimize getirecek güneş ruhumuzu da ısıtıcak... Kışı anımsatan herşey kaldırılacak, çıplak ayaklarla dolaşıp, kısa kollular giyilecek, serin serin limonata içilip doyasıya dondurma yenecek, buzdolabından çıkmış çilekler, erikler yenecek.... yani istediğim bunları biran önce yapabilmek, o zaman Hayallerine dokun!!!!!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...