30 Aralık 2010

Bu sene iyi geçmedi söylemem lazım...


Evet bu sene iyi geçmedi bizim için, umutsuzluk, hayal kırıklıkları, kayıplar, göz yaşları.... Ve son günü de atlatırsak herşey geçmişte kalacak. 2011 de herşey güzel olacak umutluyum tabi 1 gece de herşeyin düzelmesini ummuyorum o sadece masallarda olur :) dimi

Defne'm artık huysuz olmayacak, gereksiz ağlamayacak, mutsuz olmayacak, o dudak düşmeyecek daha çok kıkırdayacak, daha çok oyun oynayıp, daha çok uyduruk masallar anlatıp güleceğiz ve daha çok resim yapıp boyalarla kaynaşacağız....

2011 herkese öncelikle sağlık, huzur, mutluluk ve bol kazanç getirsin, gönlünüzden geçenlerin gerçekleşmesi dileğiyle....

07 Kasım 2010

Biri Hiçbiri ya da Hepsi...


Farklı Olanlar ve Farklı Gelişenlerle Tiyatro Projesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Çocuk Tiyatrosu ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürlüğü Rami Özürlüler Merkezi işbirliğiyle yürütülen ortak bir sanat ve sosyal yaşam projesidir. Proje; “farklı olanlar ve farklı gelişenlere”’ sanatın ve tiyatronun iyileştirici gücünü kullanarak yeni bir alan oluşturmak için planlanmıştır.

Projede yer alan müzisyen arkadaşımızın daveti üzerine gittiğimiz, etkilenerek ve eğlenerek izlediğim bir çocuk oyunu, bir kısmı engelli bir kısmı profesyonel oyuncu ve onlar çok yetenekli, kesinlikle izlenmeli ve desteklenmeli, oyun ücretsiz detaylı bilgi burada

Defne bu oyunu çok beğendi, müzikler ve kostümler onun için ziyafetti, konuştuğumuz dilin dışında oyunda işaret dilinin de kullanılması gözünden kaçmadı mercimek hanımın bilgi dağarcığına bu oyun sayesinde daha neler ekledi neler...

Oyun, 1–2 Kasım 2010 tarihlerinde saat 20.30’da, 10–24 Kasım 2010 tarihlerinde saat 11.00’de Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde seyredilebilir.

27 Ekim 2010

Atatürk'ün bebekliği



Okuldaki 29 ekim Cumhuriyet bayramı hazırlıkları devam ediyor, bugünkü faaliyetler arasında Atatürk'ün evi boyanmış ve resim kağıdının arkasına Atatürk ve ailesi resmi yapılmış, eee Atamızda çocuktu değil mi? Minicik yüreğindeki Atatürk sevgisi ancak bu kadar güzel resmedilir,küçücük meleğim benim...

Resimdekiler, Atatürk'ün bebekliği, Zübeyde hanım ve Ali Rıza Bey...

05 Ekim 2010

Yine yeni yeniden merhaba...

Koca bir yaz geldi geçti, havaların soğumasıyla tekrar evde vakit geçirmeye başladık. Yaramazlıklar çokça yaşandı elbet vakit buldukça paylaşıcam.
Galiba kızım büyüyor ve bunu kabullenmek oldukça güç hele bir de çok süslüyse off offf diyorum...

17 Nisan 2010

Bu cüceler, İyi Cüceler

Bu cüceler masal kitaplarında değiller, çocuklar için çok eğitici kitap ve oyuncakların bulunabileceği bir yer olmakla birlikte miniklerin 2 saatlik aktivitelerde bulunabilecekleri ve biz annelerinde (ve babalarında ) arkadaşlarla yapılabilecek kısacık kahve molasına fırsat olabilecek bir mekan.
Oyun ve okuma alanı, ağaç ev ve faaliyet atölyelerinin yer aldığı, hediye seçimlerinde alternatifler sunabilecek keyifli bir yer burası,Erenköy civarına yolunuz düşerse ilk fırsatta ziyaret etmenizi öneririm, sevgiyle kalın

24 Mart 2010

İyi ki Doğdun Defne'm


Yaşamımın tek kelimelik anlamı BEBEĞİM.....
İyi ki doğdun iyi ki varsın...

Anneliğin ne demek olduğunu gerçekten anne olunca anlıyormuş insan, söylerlerdi ama o zaman anlayamazdım. İnsan hayatında olamayacağı kadar fedakar, sabırlı, anlayışlı, bilgili, güçlü oluyor.
İnsanın karşılıksız sevebileceği tek varlık yavrusudur herhalde ve bu sevgi her geçen gün bir çığ gibi büyüyor sanırım. Onlarla yeniden var oluyoruz, yeniden öğreniyoruz, dünyayı yeniden keşfediyoruz.
Defnemin yaptığı herşey mucize, olağanüstü geliyor bana, herkesin yavrusu kendine öyledir tabi. Çok hoş bir söz var "Dünyada bir tane güzel çocuk vardır ve bütün anneler O'na sahiptir" ne kadar doğru değil mi?
Ama bu yeni dönem çocukları gerçekten muhteşemler çok zekiler. Her sözleri hayranlık uyandırıyor insana, yaşamımıza renk katıyorlar her nefesleriyle. Hiç büyümeyecek onlar bizim gözümüzde hep bebeklerimiz olarak kalacaklar kaç yaşında olurlarsa olsunlar...

Bebeğim, senin gibi bir çocuğa sahip olduğum için çok şanslıyım, Allaha binlerce kez teşekkür ediyorum seni bana verdiği için, seni çok seviyorum Defne'm

21 Mart 2010

Caillou bizim en yakın dostumuz

 














Caillounun bizim hayatımızdaki yeri çok önemli, çünkü Defi onu çok seviyor kendisi bizimle birlikte yaşayan bir çizgi film kahramanı. Caillou ne yaparsa onu örnek alıyoruz neyseki Caillou akıllı bir arkadaşımız ve bize güzel şeyler öğretiyor. Ama bazen de hiç olmadık bir zamanda onun ve ailesinin yaptıklarını bizden bekleyince işin rengi birazcık değişebiliyor.
Mesela, Caillounun bir uzay gemisi varmış kartondan yapılmış, Defneciğimde sağolsun bizden istedi eee tabi her anne-baba Caillounun ailesi kadar yetenekli olamıyabiliyor :) Bizde kendi çabalarımızla yapmaya çalıştık daha önce aldığımız bir oyuncak mutfağın kutusunu atmamıştık, tabi Definin tarifiyle şekil vermeye çalışında biraz zorlandık neyseki Caillounun o bölümünü bulup, Kartondan Uzay Gemisini görünce kafamızda daha da bir belirginleşti, bizde tüm performansımızı göstererek yaptık. Definin pek bi hoşuna gitti ve böylece bir Caillou krizi daha atlatılmış oldu. Yani bu afacan, sevimli Caillou bazen biz büyüklerinde yeteneğimizi konuşturmamız gereken işler açabiliyor başımıza :)
Caillouyu tanımayan ve bilmeyenleriniz varsa (kaynak)

Caillou ya da Türkçe okunuşuyla Kayu, yazar Christine L'Heureux ve çizer Hélène Desputaux'un kitaplarından televiyona uyarlanan Kanada yapımı çizgi dizidir. Dizi, Caillou adlı 4 yaşındaki bir erkek çocuğun insanlarla ilişkilerini ve günlük yaşamını konu alır. Orijinal dili Fransızca olan dizi, farklı dillere çevrilerek Amerika'dan, Almanya'ya, İngiltere'den, Türkiye'ye kadar pek çok ülkede yayımlanmaktadır. Caillou sözcüğü Fransızcada "çakıl taşı" demektir ve bu sözcük saçsız baş anlamında da kullanılır. Dizideki Caillou karakterinin saçı yoktur. Dizinin yapımcıları bu konu hakkındaki soruları resmî sitesinde şöyle yanıtlamışlardır: Kitaptaki Caillou karakterinin yaşı, çizgi dizidekinden daha küçüktür ve bebeklerin saçları gür değildir. Diziye yapılan uyarlamada da aslı bozulmamış ve bu yüzden yaşı büyümesine karşın Caillou karakteri televiyzona saçsız olarak aktarılmıştır.

18 Mart 2010

Cogitoy alışverişimiz


Cogiyoy alışverişimiz, yeni kitaplarımız elimize ulaştı ve okumaya çoktan başladık. Karakter eğitimi serisindeki kitaplardan sipariş etmiştik, bu serinin isimleri Defneye çok komik geldi bir serideki karekter ismi Hamdi diğeri ise Cemile, karakterler gerçekten çok sevimli. Bir de Tübitak yayınlarının Erken Çocukluk Kitaplığı serisi var, çok başarılı ayrıca fiyatlarıda çok uygun. Kitaplar Türkçeye çeviri ve resimleme harika yapılmış şöyle bir gerçek var ki yabancı yayınlardan türkçeye çeviri yapılan çocuk kitaplarındaki resimler bizim resimlemelerden çok daha sevimli :) ya sizce?



15 Mart 2010

Güneşi Kaçırmadık

Cumartesi günü güneş kendini hafiften göstersede hava soğuktu. Biz yine de azıcıkta olsa bizi ısıtan bu güneşi değerlendirmek istedik ve parka gittik , Defne salıncakta sallandı, kaydıraktan kaydı, koştu, kendini çimenlere attı, yuvarlandı, mutluluğu görülmeye değerdi. Bizim çocukluğumuzdaki kadar şanslı olamasalarda İstanbul'da sayılacak kadar az olan park ve bahçelerde bu keyfi onların da yaşamasına izin verelim, çocuklarımız eğlenirken biz zaten mutlu oluyoruz öyle değil mi?

11 Mart 2010

Çocuk Kitaplarında İndirim

Çocuklarımızın kitap okuma alışkanlıklarının olması için bizi okurken görmeleri gerekli çünkü onlar için rol modeliz. Güzel alışkanlıklar edinmeleri ve bazı alışkanlıklardan vazgeçmeleri için kitaplara başvurmanın kesinlikle etkili olduğuna inanıyorum, tabi çocuklarda dikkat süresi kısa olduğu için bol resimli az yazılı kitaplar bu alışkanlığı kazandırmak için faydalı olabilir diye düşünüyorum.Renkli kitaplığınıza eklemek için rengarenk çocuk kitapları burada % 30 indirimde faydalanmak için buraya tık tık www.cogitoy.com keyifli alışverişler :)

09 Mart 2010

Çocukların özgüveni için Müzik


 

































DefneMis müziği çok seviyor ve ritim duyusu gayet iyi, sonradan kazanılan bir şey değil içinde var daha bebekken herhangi bir müzik duyduğunda tepki veriyordu.
Bu yaş dönemindeki çocukların çoğu müziği sever. Daha önce bir yerde okumuştum gürültü yapmayı ve dikkat çekmeyi istedikleri bu dönemde müziği araç olarak kullanıp istedikleri kadar gürültü yapıp, eğlendikleri gibi öz güvenlerinin de gelişmesine yardımcı oluyormuş.

Çocuğun özgüvenin gelişmesi için bütün bunlara göz yummak mı gerekli acaba .... :)

05 Mart 2010

Haftasonu, çocukluğumuza geri dönelim

Ve cuma haftanın son günü haftasonu için planlar yapıldı, yapılıyor, araştırılıyor. Hem çocukların hem biz yetişkinlerin keyifli ve güzel bir gün geçireceğimiz herkesin gönlünün olacağı bir haftasonu planı için önerim www.istanbuloyuncakmuzesi.com
müzede çocuklar için etkinlikler var. Tiyatro oyunları,ahşap oyuncak boyama vs. gibi onlar orada keyifli vakit geçirirken biz yetişkinlerde kendimizi unutup çocukluk hatıralarımızı aramaya başlayabiliriz bu özenle ve emekle hazırlanmış mekanda... Çocuklardan çok bizleri daha fazla etkileyen bir yer burası bence herkes kendi çocukluğundan birşeyler bulacaktır.

Çocukların dikkatleri kısa sürede dağıldığından onlar aşağıdaki katta bir etkinliğe dalmışken sizde vakit kaybetmeden keyfini çıkarın derim :) ve... rüyadan uyanma vakti geldiğinde ise alt kattaki cafede güzel sohbetler edeceğiniz düşüncesindeyim, şimdiden herkese keyifli haftasonları

02 Mart 2010

Tembellik bitsin

Uzuuuuuunca bir tembellikten sonra tekrar merhaba,
sanırım bazen birşeyleri yapmak için ne kadar istek duysakta o enerjiyi bulamıyoruz, işte öyle bir zamandan geçtikten sonra tekrar yazma istediği duydum.
Daha öncede demiştim çok acemilik çekiyorum bu yazma işinde aslında web tasarımı eğitimi almıştım uzun bir süre önce ve o zaman oluşturmuştum bu blogu ama üzerinden zaman geçti ve o heyecanı kaybetmiştim tekrar başlamam gerektiği konusunda kendime epeyce baskı yaptıktan sonra bu isteği duydum umarım tekrar kaybetmem :)

Hayatın ne kadar hızlı geçtiğini insan büyüdükçe anlıyor, büyümek diyorum çünkü kaç yaşında olursak olalım büyümeye devam ediyoruz fiziksel, zihinsel, ruhsal...
Hep söylüyorum anne olmak çok zormuş, bir çocuğu yetiştirmek ve doğru insan olması konusunda eğitmek inanın çok zahmetli, bebeklik dönemleri çok daha kolay ve rahat büyüdüklerinde ise onlar için yapmanız gerekenler listeside büyüyor. Ne kadar zahmetli olsada sevgilerinin önüne hiçbirşey geçemiyor öyle değil mi?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...