30 Kasım 2011

Tutamıyorum zamanı

ah benim minişim, fotoğraflara baktım şöyle farkettimde son dönemlerde ne kadarda az fotoğraf çeker olmuşuz, oysa doğduğunda hergün bir fotoğraf çekeceğim diyordum sanırım sadece ilk yıl bunu uygulayabildim, sonrasında tutamadım sözümü ama her ay a ait bir fotoğrafın var allahtan.

Nasıl da hızla büyüyorsun ve ben zamana yetişemiyorum o minicik ellerin, pamuk ayakların nasılda büyüdü, avucumun içinde tutuyordum artık sığmıyorlar :) Hergün dolaptan bir şeyler çıkarıyorum dolaptan küçüldü diye, ütü yaparken seviyorum kıyafetlerini bu renk ne çok yakışıyor sana diye, ayakkabılarını dolaba kaldırırken bakıyorum eskiden daha çok ayakkabı sığıyordu bu dolaba şimdi başka raflara yayıldılar, üstünden çıkardığım kıyafetleri kokluyorum nasılda sen, canım kokuyorlar, ahhh işte seni uyurken kokluyorum ya o koku var ya o koku ilk doğduğundaki koku işte ve uyurken nasılda darmadağın yatıyorsun ve halen üstünü örtürmüyorsun ve gece konuşuyorsun (yani uyurken bile sessiz değilsin bebeğim ya).

ahhh daha neler neler, tutamıyorum zamanı işte akıp gidiyor ve sen hızla büyüyorsun meleğim...

21 Kasım 2011

Sezonu açtık

Sezonun ilk hastalığını mide bağırsak enfeksiyonu ile açtık hayırlı uğurlu olsun. Birdenbire mide bulantısı ile yemek yemeyen (balık yememek için bahane diye düşünsemde) sonrasında kusunca anladım ki değilmiş yine gece sabaha kadar nöbetteydim. Ertesi günü hiçbirşey yemeden yattı, önce yoğurt çorbası hazırldım neyse birazcık yedirebildim sonrasında hiçbirşey yemedi ve hep uuyudu.Ertesi günü artık biraz toparladı diyecekken yine başladı kusmalar, doğru doktora neyseki korkulacak bişi olmadığını öğrenince rahatladım, şimdi düzeldi ama bu seferde ben hasta yatıyorum.

28 Ekim 2011

Yürekler Buruk...

Acıyan hangi yaramıza ağlayacağız... yürekler buruk, gözler yaşlı, belki biraz umut... Önce gencecik evlatlar, ağlayan anneler, babalar, eşler, çocuklar... ardından yıkıntılar arasında yok olan yada ayakta durmaya çalışan hayatlar... yine tüm insanlık elele, tek yürek...

Ahhhh küçüğüm hangi birini nasıl açıklayayım sana annem, nasıl açıklayabilirim sana bunca acıyı... nasıl anlatayım sana ülkemizi...
(- şehit ne demek anne ? terör ne anne ? depremde evi yıkılan insanlar nerede yaşıyacaklar ? oradaki çocukların evleri artık yok mu? peki ya odaları ? oyuncakları ? - ? - ? - ? )

Elbette yardım elimizi uzattık, tek yürek olduk acıyı paylaştık, yaralarımızı saracağız... peki ya sonra... sonra ne olacak ??? işte bu soruya cevabım yok bende bilmiyorum, çocuklarımıza sahip çıkmaları için nasıl bir ülke bırakacağız !
Ne teröre çare bulabildik, ne de defalarca başımıza gelen afetlerle tedbirli olmayı öğrenebildik...

16 Ekim 2011

Yumurta kafalar

Sabahın 07:00 sinde karga kahvaltısını yapmadan ancak bu kadar oluyor. Minnoşum belki hevesle iki lokmayı sorunsuz yer diye...



27 Eylül 2011

Ne öğrendik ?


Efendim bayram geçti, yaz tatili okulların açılmasıyla sona erdi. Bizim içinde yeni bir sezon daha başladı, Defne artık hazırlık grubunda olduğundan tüm hafta okulda, sabah kalkıp hazırlanmak tam bir macera, okulda kahvaltı ediyor ama ben ne yediğine kanaat getirmek için evde kahvaltı ettiriyorum, okulda az yesede sorun değil. E tabi bizde sabah da olsa bir etkinlik, bir eğlence olması lazım bebeklikten beri tüm öğünlerde maymunluk yapmak anne, baba, teyze, anneanne yani evde kim varsa bir aksiyon şart. Bu sabah ben yine görev mahalinde mutfakta, yerken eğlence olsun diye yumurtanın üzerine bu şirini çizdim amannnn da amannn çok mutlu oldu ama arkasından bir dudak düşmesi bir gözyaşı seli, sebep bu yumurtanın üstündeki şirini nasıl kıyıp yiyecekmiş yazık olurmuş ona, daha bir sürü hikaye haftanın ilk sabahı günaydın seli oldu yani, ne öğrendik : her olayı eğlenceye çevirmemek gerekirmiş, yoksa o eğlence mateme dönüşebilirmiş :)
Sevgi ve esenlikle...

24 Ağustos 2011

Rotamızı bozan, Rota virüsü :(


Miniğim sabah karın ağrılarıyla uyandı var bişi ama neydi? olmayan iştah iyicene kaçmış binbir maymunlukla birkaç lokma bişeyler yedi o kadar offf allahım sürekli tuvalete koşuyor bende peşinden, başka belirti de yok birkaç doktor arkadaşımla konuştum çatlak vardır filan endişelenme dediler geceyi tuvalette geçirdik ama endişe benim yakamı bırakmadı. Sabah zorla yapılan kahvaltıdan sonra tüm yediklerini çıkarınca doktora koştuk, idrar, gaita tahlili ve sonuç Rota virüsü, benim miniğimi harap eden buymuş. Bol bol su tüketip yağsız yiyeceler,haşlanmış patates, makarna, yoğurt gibi gıdalarla beslenmesi gerekiyor. Halen iştah yok, karnında ara ara yoklıyan sancı ve cıvıltısı kesilmiş minik elli, solgun yüzlü Defy, ailemizin neşe kaynağı neşesini yitirmiş. Çocuklar hasta olmasın, dünya onların neşeli sesleriyle dönüyormuşta, böyle şeyler yaşayınca anlıyormuşuz, biran önce iyileş meleğim.


17 Ağustos 2011

Tuttu fırlattı kalbimi

Benim minik cadımın bu ara son favorisi budur, bütün gün elinde teyzesinin eski gitarı bu şarkıyı dinler, söyler, çalar... bir kere, iki kere, üç kere, dört kere, beş kereeeeee ahhhhhhh nidalarıyla, klibe eşlik eden danslarıyla tekrar tekrar dinliyor,eğleniyor benim uçuk kaçık miniciğim

işte şarkı da bu...


11 Ağustos 2011

Hani anneler herşeyi bilirdi ????

Yine uzun zaman oldu yazmayalı, bahaneler çok sıralamaya gerekte yok...

Defy'le hergün yeni bir macera bizim için, hangi birini sıralasam yazsam buraya bilemedim. Akıllara zarar sorular ve bunların karşısında kem küm ıkkk pıkkkk - hani anneler herşeyi bilirdi ? diye bir ses, eee haklı kolaydan atıp tutmalar başından savmalar eeee noldu niye cevap veremedim çocuğa ???

Çok zorluyor bazen, şimdi de ramazan, oruç, neden bişey yemiyorlar, neden neden ??? soru üstüne soru birde Somali yardımları her yerde, her kanalda... neden açlar, neden yiyecek birşeyleri yok, neden allah onlara yardım etmiyor, bende yemeğimi yemezsem onlar gibi mi olurum, yemeğimi yemesem onlara göndersem ve peşi sıra gelen sorular gel de açıkla bakalım ve açıklamalarla tatmin et düşüncelerini mecalim kalmadı anlatmaya, açıklamaya...
Zor iş anne olmak zorrr

30 Haziran 2011

Erkek ablası


Ne çok yazıcak konu var şu ara, vakit bulsam keşke... Bu aralar joker eleman gibiyim her yere koşturuyorum keşke çok daha enerjim olsa daha fazla işler yapabilsem. Ve teyze oldum :) hayatıma yeni bir sıfat eklendi 'teyze' çok heyecanlıyım çok... Nasıl güzel bir duyguymuş meğer, tatlı bir telaş aldı bizi koşturuyoruz. Henüz çok minik biran önce büyümesini bekliyorum rahat rahat sevmek için, şimdilik sadece kokluyoruz minik erkeğimizi. Tabi bu heyecanı tek yaşayan ben değilim elbette, tabiki Defy ! ' Hayatımda ilk kez erkek bebek ablası oldum' diyerek güne damgasını vurdu kendileri. işte biz bu güzel telaşın içindeyiz, hergün yeni bir macera...

31 Mayıs 2011

Defne'den bugün ne giydim

Bu küçük hanım çok süslü ve pırıltılı şeyleri çok seviyor, beni sürekli birşeyler yapmaya zorluyor, eee bende biraz modifiye ile onu mutlu etmeye çalışıyorum. Biraz moda bloglarındaki bugün ne giydime özendik, işte küçük hanımlar için bugün ne giydim....






tshirt zara kids (uzun kolluydu kolları kesildi, omuzlarına tüller dikildi,önüne kurdeleden papyon yapılıp iliştirildi)
jean tommy hilfiger
ceket george (ceplere, kurdeleden fiyonklar dikildi )

son olarak kendileri de okuldan geldikten sonra peçeteden fiyonk yapıp saçına takmış,yatana kadar da çıkart(tır)madı.

30 Mayıs 2011

Sevgili Günlük.....



Bu aralar yatmadan yapılması gerekenler listesine bir yenisi daha eklendi, günlük tutmak ??? Nasıııılll yani okuma yazma henüz bilmiyor evet ama o yazıyor kendince ve bende yakalayabildikleri videoya çekiyorum belgelenmesi için.




Onun o minik dünyasında neler yaşanıyor ki günlük tutacak kadar dedim, neler yaptığını, nerelere gittiğini, ne yediğini, havanın nasıl olduğunu, kime kızdığını, neye güldüğünü üzüldüğünü baya baya yazıyor işte tabi sonrasında okunması mümkün olmayacağı içinde çekiyorum o videoları :)

24 Mayıs 2011

Bu hamburger çok şirin

Evet çok güzel bir tadı var ama yesin istemiyorum ama engel olamıyorumda, çok ta şirinler


14 Mayıs 2011

Evde seksek nasıl oynanır?????

Anneannedeyiz ve Defynin canı sıkılıyor koltuk minderleri yerlerde ondan ona zıplıyor sek sek oynuyormuş, dur yapma etme düşersin canın acır şu olur bu olur derken, teyzemizin dahiyane fikriyle bu durumu tehlikesiz hale getirmenin çözümü işte karşınızda taaa taaaaa




Örgü ipiyle yere seksek şekli verilir, bantla yere sabitlenir işte bu kadar veeee duruma çığlıklarıyla eşlik eden Defnecik

19 Nisan 2011

uzun uzun yazmak isterdim...

Çok şeyler yazasım, anlatasım var ama bunun için ne zaman, ne de mecalim var. Def hergün yaptıklarıyla şaşkınlıklara uğratırken, sabrımın ne kadar da tükenmiş olduğunu fark ediyorum.

Oysa hiç birşey düşünmeden uzun uzadıya oyun oynayıp, bebekleri giydirip çıkartıp, her yer batana kadar suluboya yapıp, onun makyaj malzemeleriyle birbirimize makyaj yapıp, sadece kahkahalarımızın yükselmesini ne çok istiyorum.
Ama evdeki manzara bu değil sürekli mızmızlanan ve söylenen, annesini kıskanan, babasına naz yapan bir çocuk ve sabrı tükenmiş, kafasında huniyle gezmesine çeyrek kala bir anne...

Havalar düzelecek ve bizi kendimize getirecek güneş ruhumuzu da ısıtıcak... Kışı anımsatan herşey kaldırılacak, çıplak ayaklarla dolaşıp, kısa kollular giyilecek, serin serin limonata içilip doyasıya dondurma yenecek, buzdolabından çıkmış çilekler, erikler yenecek.... yani istediğim bunları biran önce yapabilmek, o zaman Hayallerine dokun!!!!!

05 Nisan 2011

Cindirella Aşkına...

Tüm kutlamalar sona erdi nihayet, efendim bu kadar kutlama azmış her yerde olmalıymış böyle buyurdu Defne Sultan :)
Gel bir de bana sor yeter mi yetmez mi diye? Bu sene için yeterli bence hem sadece 5.yaş günü allah izin verirse daha nicelerini kutlayacağız. Ama prensesi mutlu etmek ne mümkün yine astı suratını sebep bilinmiyor, her türlü naz, kapris, huysuzluk hepsi titizlikle yerine getirildi anne onu mutlu etmek için uğraşıyor nasılsa...





Okulda bir kutlama yaptık neyseki okulda olmanın verdiği ağırlıktan dolayı biraz ağır, asil davrandı fazla huysuzluk etmeden, İspanyol kostümünü giymek istedi okuldaki partide çünkü nedeennn topuklu ayakkabıları olduğu için elbette. Hazırladığım pastalarla okuldaydım nihayet pasta süslemelerini görmediği için meraktaydı nasıl oldu diye, neyse ki pastalarıda beğendi ve parti faslı oynanan oyunlarla ve açılan hediyelerle sona erdi.

Sıra ertesi gün yapacağımız kutlamadaydı neyse ki o dışarıda olduğundan daha az yorucuydu, teyzemizinde daha önce bir yerde görüp fikir verdiği lolipopları hazırladık benim fikrimde başka bir partiye kaldı artık :) Giyindik, bu sefer prenses kostümlerinden birini giymek istedi, pasta keserken de Cindirella kostümünü giyecekmiş planlar yapılmıştı hazırlandık çıktık, geldik parti mekanımıza istediğimiz düzeni hazırladık, konsept Defnemisin isteğiyle Disney Prensesleriydi tabiki... Pastamızda Cindirella, Bal kabağından arabası vs. öyle istemişti, aslında pasta seçerken o gösterişli düğün pastalarını beğenmişti de, ehh biz zor zahmet bunda karar kılmıştık neyse ki...

Yine o alt dudak aşağıya sarkmışken, arkadaşlarının gelmesiyle biraz olsun yüzünde güller açtı çok şükür. Bol kalabalık ve çocuk sesi derken kostüm teyzesi nezaretinde değişti Cindirella olarak geldi mumları üfledi, dilek diledi, pasta kesildi, birkaç hediyeyi açtıktan sonra diğerleri evde açılmak üzere öylece kenara itildi ama onu en çok mutlu eden teyzesinin aldığı Cindrellanın bal kabağı arabalı kolyesi oldu :))

Pasta çok lezzetliydiiiii, gülüşmeler, öpüşmeler derken parti sona erdi, gece geç yatıp sabah erken kalkınca yorgun düşen ben eve gelince kahvemi içtim, sonunda mutlu olan prensesimle kaçamak bir uyku şöleni yaptık.
Yazarken bile yoruldum yahu, sonuç gülen yüzlü bir kız çocuğu :D ve o yüzü gülerken görmekten mutlu olan anne :D

26 Mart 2011

Hayatımın en güzel rengi iyi ki doğdun.....




5.yaş günü oysa tüm hatırladıklarım dün gibi, hastaneye olaylı gidişimiz dünyaya gelişin, tüm ailemiz dostlarımız bu sevinci bizimle paylaştılar tüm bu olanlar çok kısa süre önceydi oysa... 5 senedir anneyim kendimce bir rütbem var değil mi? Doğduğun gün tüm endişelerim sanki sona ermişti, nasıl bakacağım, karnının acıktığını nasıl anlayacağım hepsi boş endişelermiş. Hani dedikleri o annelik içgüdüsü var ya her konuda filozof kesilebiliyorsunuz....Derler ki erkeklerin askerlik kadınların hamilelik anıları bitmezmiş diye bu sebepten daha fazla uzatmıyayım :)

Günışığım, hayatımın en güzel rengi, bitaneciğim, seni seviyorum miniğim, önünde koca bir yaşam var herşeyin gönlünce olacağı, sağlık, huzur, şans ve başarı dolu bir ömrün olsun Defne'm

18 Mart 2011

Love is....


Sanırım o da benim gibi bu karakterleri seviyor ve biriktiriyor, ben de bir zamanlar biriktirirdim Aşk budur sakızdan çıkanları, çok sevimliler ve güzel gelirdi (halen güzel geliyor) karikatürize edilişleri ve aşk için yazılanlar...



16 Mart 2011

Söylenecek çok şey var...

Söylenecek sözlerimiz bitmedi, yasaklar yasaklar... nereye kadar engel olabilecekler ki !

Hiç yazmak gelmedi içimden, zaten çok fazla kişi de yeni post yayınlamadı. Yaşamımız durmadı devam ediyor, belki paylaşımlarımız azaldı sadece...

24 Şubat 2011

Tshirt süsleme

Takmayı takıştırmayı seven Defne, sade giysileri pek sevmiyor illaki bir yerinde taşı pulu birşeyi olsun istiyor ee hal böyle olunca anne de bazı tshirtleri elden geçiriyor ki giydirirken sorun yaşamasın. İşte biraz süslenmiş bir tshirt Defne pek bir beğendi ve tabiki keşke biraz daha parlak olsaydı demeden geçmedi


18 Şubat 2011

Baykuş Yastık


































Can sıkıntısı tavan yaptı şu aralar neyle kendimi oyalasam diye dolapları karıştırırken elime geçenlerle şu şirin şey çıktı ortaya, çok acemice ama ben ve defy sevdik onu, şimdilerde bizimle yaşamını sürdürüyor umarım başına bir hal gelmez...

Bu küçük ablayla yaşamak günden güne zorlaşıyor acaba ben mi yetemiyorum ona yoksa gerçekten çok mu hızlı büyüyor da, ben yakalayamıyorum zamanı... Beni çok üzüyorsun dediğimde binbir güzel sözle (aşkım,birtanem,taze çiçeğim üzülme büyüyorum ben diyip) beni allayıp pullayıp yine isteklerini yaptırıyor. Bu kadar güzel sözlere kim kanmaz ki değil mi ama...

03 Şubat 2011

Ben büyüdüm Anne....

Karnın acıktı mı ?
Hayır Annnneeeee

Aradan bilmem kaç dakika geçti...

Mutfakta yemek yaparken , dolaptan tabağını almak için beni öylece ittirip kendine bişiler hazırlamaya kalkan makroorganizma, buzdolabından sütü de çıkarıp, çikolatalı topları tapağa doldurdu üzerine süt tabi birazda yerlere... Buzdolabına sütü koyarken birazda benim zeytinimden yiyeyim diyip zeytin kabını çıkarttı 1 den 5 kadar sayarak zeytinleride mideye indirdi, cornflakesler de mideye yol aldıktan sonra üzerine mandalina yiyip değişik bir menüyle beni şaşkınlığa uğrattı.

Asıl şaşkınlığım, onun için hazırladığım, bebekliğinden beri çok sevdiği canımmm yoğurt çorbası dururken bu karmaşık menüyü yemiş olması mı ve tüm bunları seçip ben büyüdüm kendi başıma hazırlarım diyip, dilimin ucundaki onca kelimeyi yutturmuş olması mı?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...